Çam keseböceği (Thaumetopoea wilkinsoni ve T. pityocampa) Türkiye'de önemli orman zararlılarından biridir. Çam ağaçlarına verdikleri zararın yanında vücutlarında bulunan yakıcı kılların alerjik etkisinden dolayı insan ve birçok hayvan üzerinde de zarara sebep olurlar. Bu zararlıya karşı sürekli ve bilinçsiz kimyasal ilaçların kullanılması sonucunda çevre ve insan sağlığında gelişen olumsuzluklar dikkat çekmektedir. Bu nedenle, zararlı böceklere karşı alternatif mücadele yöntemlerinin araştırılması önem kazanmıştır. Zararlı böceklerin savaşımında etkin bir yöntem olan biyolojik mücadelede entomopatojen fungusların ve uçucu yağların kullanılması üzerine birçok çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmada; zencefil, biberiye ve okaliptüs uçucu yağlarının ve entomopatojen fungus Metarhizium brunneum türünün V275 ve 4556 isimli iki izolatının çam keseböceği üzerine etkileri araştırılmıştır. Uçucu yağların 3 farklı konsantrasyonu (% 3, % 1 ve % 0,1) çam ağacı yapraklarına daldırma yöntemi kullanılarak uygulanmış ve böceğin davranışı, beslenmesi ve yaşamları üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Uçucu yağlardan zencefilin fitotoksik etkisi olmayan %1’lik konsantrasyonu 1. dönem larvalar üzerinde oldukça etkili bulunmuştur. Ayrıca laboratuvar koşullarında 3. dönem larvaların oluşturduğu keselere uygulanan uçucu yağlardan zencefil en fazla etkiyi gösterdiği bulunurken, arazi koşullarında tüm uçucu yağların etkisinin aynı olduğu belirlenmiştir. Metarhizium brunneum izolatlarının 1x107 konidi/ml-1 konsantrasyonunda yumurta, 1. dönem larva ve 3. dönem larvaların oluşturduğu keselere uygulanarak patojenitesi araştırılmıştır. Entomopatojen fungusun yumurtadan larva çıkışını engellediği gibi yumurta üzerinde bulunan sporlar yumurtadan çıkan 1. dönem larvalara bulaşarak patojenik etki göstermiştir. Arazi ve laboratuvar koşullarında 3. dönem larvaların oluşturduğu keselere uygulanan izolatların kese içinde etkili oldukları ve %100 ölüm meydana getirdikleri belirlenmiştir. Bu çalışmada kullanılan Metarhizium brunneum ve uçucu yağların çam keseböceklerine karşı etkili oldukları belirlenmiştir. İleriki çalışmalara öncülük niteliğinde olan bu çalışma özellikle arazi koşullarında yapılacak daha detaylı çalışmalarla pekiştirilmelidir.
Anahtar kelimeler: Biyolojik mücadele, çam keseböceği, entomopatojen fungus, Metarhizium brunneum, uçucu yağlar.
The pine processionary moth (Thaumetopoea wilkinsoni and T. pityocampa) is one of the most important forest pest in Turkey. Besides the damage they cause to the pine trees allergic effect due to burning of hairs found on the body cause damage on human and many animals. This is harmful to continuous and unconscious use of chemical pesticides as a result of noteworthy growing negativity in the environment and human health. Therefore, alternative control methods against insect pests has gained importance in research. Many studies have been conducted to control insect pests with entomopathogenic fungi and essential oils as an effective and safe methods. In this study; effect of three essential oils (ginger, rosemary and eucalyptus) and two isolates of Metarhizium brunneum (V275 and 4556) on the pine processionary moth were studied. Three different concentrations (% 3, % 1 and % 0.1) of essential oils were applied to leaves by the dipping method and behavior, feeding, and mortality of larva were investigated. 1% concentration of non-phytotoxic ginger was found to be very effective on 1st instar larvae. Also in the laboratory conditions, this concentration of ginger had larvicidal effect inside the nests containing 3rd instar larvae. In the field conditions, all essential oils were found to be very effective. Pathogenicity of 1x107 konidi/ml-1 concentration of Metarhizium brunneum isolates were investigated on the eggs, 1st instar larvae and nests containing 3rd instar larvae. Entomopathogenic fungus spores on the egg batches prevented to eggs hatching and also contaminated to newly hatching 1st instar larvae. In the field and laboratory conditions, the 3rd instar larvae inside the nests were very susceptible to M. brunneum isolates and 100% fungal infection was observed. In this study, entomopathogenic fungi and essential oils were determined to be very effective on pine processionary moth larvae. This study needs to be supported by extensive field researches.
Keywords: Biological control, pine processionary month, entomopathogenic fungi, Metarhizium brunneum, essential oils
Tez (Yüksek Lisans) - Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Bitki Koruma Anabilim Dalı, 2016.
Kaynakça var.
Çam keseböceği (Thaumetopoea wilkinsoni ve T. pityocampa) Türkiye'de önemli orman zararlılarından biridir. Çam ağaçlarına verdikleri zararın yanında vücutlarında bulunan yakıcı kılların alerjik etkisinden dolayı insan ve birçok hayvan üzerinde de zarara sebep olurlar. Bu zararlıya karşı sürekli ve bilinçsiz kimyasal ilaçların kullanılması sonucunda çevre ve insan sağlığında gelişen olumsuzluklar dikkat çekmektedir. Bu nedenle, zararlı böceklere karşı alternatif mücadele yöntemlerinin araştırılması önem kazanmıştır. Zararlı böceklerin savaşımında etkin bir yöntem olan biyolojik mücadelede entomopatojen fungusların ve uçucu yağların kullanılması üzerine birçok çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmada; zencefil, biberiye ve okaliptüs uçucu yağlarının ve entomopatojen fungus Metarhizium brunneum türünün V275 ve 4556 isimli iki izolatının çam keseböceği üzerine etkileri araştırılmıştır. Uçucu yağların 3 farklı konsantrasyonu (% 3, % 1 ve % 0,1) çam ağacı yapraklarına daldırma yöntemi kullanılarak uygulanmış ve böceğin davranışı, beslenmesi ve yaşamları üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Uçucu yağlardan zencefilin fitotoksik etkisi olmayan %1’lik konsantrasyonu 1. dönem larvalar üzerinde oldukça etkili bulunmuştur. Ayrıca laboratuvar koşullarında 3. dönem larvaların oluşturduğu keselere uygulanan uçucu yağlardan zencefil en fazla etkiyi gösterdiği bulunurken, arazi koşullarında tüm uçucu yağların etkisinin aynı olduğu belirlenmiştir. Metarhizium brunneum izolatlarının 1x107 konidi/ml-1 konsantrasyonunda yumurta, 1. dönem larva ve 3. dönem larvaların oluşturduğu keselere uygulanarak patojenitesi araştırılmıştır. Entomopatojen fungusun yumurtadan larva çıkışını engellediği gibi yumurta üzerinde bulunan sporlar yumurtadan çıkan 1. dönem larvalara bulaşarak patojenik etki göstermiştir. Arazi ve laboratuvar koşullarında 3. dönem larvaların oluşturduğu keselere uygulanan izolatların kese içinde etkili oldukları ve %100 ölüm meydana getirdikleri belirlenmiştir. Bu çalışmada kullanılan Metarhizium brunneum ve uçucu yağların çam keseböceklerine karşı etkili oldukları belirlenmiştir. İleriki çalışmalara öncülük niteliğinde olan bu çalışma özellikle arazi koşullarında yapılacak daha detaylı çalışmalarla pekiştirilmelidir.
Anahtar kelimeler: Biyolojik mücadele, çam keseböceği, entomopatojen fungus, Metarhizium brunneum, uçucu yağlar.
The pine processionary moth (Thaumetopoea wilkinsoni and T. pityocampa) is one of the most important forest pest in Turkey. Besides the damage they cause to the pine trees allergic effect due to burning of hairs found on the body cause damage on human and many animals. This is harmful to continuous and unconscious use of chemical pesticides as a result of noteworthy growing negativity in the environment and human health. Therefore, alternative control methods against insect pests has gained importance in research. Many studies have been conducted to control insect pests with entomopathogenic fungi and essential oils as an effective and safe methods. In this study; effect of three essential oils (ginger, rosemary and eucalyptus) and two isolates of Metarhizium brunneum (V275 and 4556) on the pine processionary moth were studied. Three different concentrations (% 3, % 1 and % 0.1) of essential oils were applied to leaves by the dipping method and behavior, feeding, and mortality of larva were investigated. 1% concentration of non-phytotoxic ginger was found to be very effective on 1st instar larvae. Also in the laboratory conditions, this concentration of ginger had larvicidal effect inside the nests containing 3rd instar larvae. In the field conditions, all essential oils were found to be very effective. Pathogenicity of 1x107 konidi/ml-1 concentration of Metarhizium brunneum isolates were investigated on the eggs, 1st instar larvae and nests containing 3rd instar larvae. Entomopathogenic fungus spores on the egg batches prevented to eggs hatching and also contaminated to newly hatching 1st instar larvae. In the field and laboratory conditions, the 3rd instar larvae inside the nests were very susceptible to M. brunneum isolates and 100% fungal infection was observed. In this study, entomopathogenic fungi and essential oils were determined to be very effective on pine processionary moth larvae. This study needs to be supported by extensive field researches.
Keywords: Biological control, pine processionary month, entomopathogenic fungi, Metarhizium brunneum, essential oils