Basra Mu'tezile ekolüne mensup Kadi Abdülcebbar (ö. 415/1025)'a göre söz, idrak edilen, işitilen, dilde var olan, belli bir nizam içerisinde ard arda gelen harflerden oluşmaktadır. Anlam, sözün bu karakterine nispetle akıl yürütme sonucu bilinmektedir. Buna göre insanların kendi aralarındaki söz akıl yürütme açısından zorunlu (doğrudan), vahye dayalı söz ise istidlali olarak anlaşılmaktadır. Anlamın kavranmasındaki bu akıl yürütme işlemine nispetle Kadi Abdülcebbar ilahi söze muhatap olanların Allah'ın sözünde kastettiği mesajını apaçık anlayacaklarını kanaatindedir. Bir başka deyişle Allah'ın muhatabına emir ve yasaklarını bildirip, onu çeşitli yükümlülüklerle sorumlu tutmasının gerisinde sözün kendi yapısal özellikleri ile bu yapısal özelliklere dayalı akıl yürütme bulunmaktadır. Allah, her akıllı insanın gündelik hayat içinde bir şeyleri anlamasını mümkün kılan bu temele dayalı olarak kendi iradesini ifşa etmek suretiyle kendi adaletini de tecelli etmektedir. Vahyi anlamanın, gündelik herhangi bir şeyi anlamadan tek farkı, vahyin işaret ettiği şeyin tümüyle bu dünyaya ait olmaması nedeniyle istidlali bir anlamayı gerektirmesidir.
Anahtar Kelimeler: 1. Kadi Abdülcebbar, 2. Söz-Anlam, 3. Kelamullah, 4. Kasd, 5. Mütekellim.
According to Qadi Abd al-Jabbar (d. 415/1025), a Mu'tazili theologian who belongs to Basra Mu'tazili School, word or speech consists of letters which are ordered successively within a language system, and is something to be grasped and heard. Meaning is understood as a result of rational thinking based on these basic characteristics of word or speech. Thus, a word which is given and taken within a conversation between human beings is understood necessarily (i.e., in a direct manner) and the revealed word by means of inference (i.e., in an indirect manner). Qadi Abd al-Jabbar is convinced of the claim that human beings who have been addressed by God can understand the message of the revelation plainly with regard to rational thinking or inference based on the basic elements and characteristics of the revealed word or speech. In other word, behind God's giving humans a responsibility of understanding and following his orders and prohibitions lies both the basic elements and characteristics of the revealed word as well as rational thinking based on them. God manifests his justice by revealing his intention or will on the basis of humans' understanding something within a daily condition. However, the only difference between understanding something ordinary and understanding a revealed word is that while the former has a direct reference to the world surrounding us, the letter has a reference to metaphysical world. For that reason understanding the revealed word requires an additional rational or inferential thinking.
Keywords: 1. Qadi Abd al-Jabbar, 2. Word-Meaning, 3. Word of God, 4. Intention (qasd), 5. Speaker (mutakallim).
Tez (Doktora) - Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı, 2009.
Kaynakça var.
Basra Mu'tezile ekolüne mensup Kadi Abdülcebbar (ö. 415/1025)'a göre söz, idrak edilen, işitilen, dilde var olan, belli bir nizam içerisinde ard arda gelen harflerden oluşmaktadır. Anlam, sözün bu karakterine nispetle akıl yürütme sonucu bilinmektedir. Buna göre insanların kendi aralarındaki söz akıl yürütme açısından zorunlu (doğrudan), vahye dayalı söz ise istidlali olarak anlaşılmaktadır. Anlamın kavranmasındaki bu akıl yürütme işlemine nispetle Kadi Abdülcebbar ilahi söze muhatap olanların Allah'ın sözünde kastettiği mesajını apaçık anlayacaklarını kanaatindedir. Bir başka deyişle Allah'ın muhatabına emir ve yasaklarını bildirip, onu çeşitli yükümlülüklerle sorumlu tutmasının gerisinde sözün kendi yapısal özellikleri ile bu yapısal özelliklere dayalı akıl yürütme bulunmaktadır. Allah, her akıllı insanın gündelik hayat içinde bir şeyleri anlamasını mümkün kılan bu temele dayalı olarak kendi iradesini ifşa etmek suretiyle kendi adaletini de tecelli etmektedir. Vahyi anlamanın, gündelik herhangi bir şeyi anlamadan tek farkı, vahyin işaret ettiği şeyin tümüyle bu dünyaya ait olmaması nedeniyle istidlali bir anlamayı gerektirmesidir.
Anahtar Kelimeler: 1. Kadi Abdülcebbar, 2. Söz-Anlam, 3. Kelamullah, 4. Kasd, 5. Mütekellim.
According to Qadi Abd al-Jabbar (d. 415/1025), a Mu'tazili theologian who belongs to Basra Mu'tazili School, word or speech consists of letters which are ordered successively within a language system, and is something to be grasped and heard. Meaning is understood as a result of rational thinking based on these basic characteristics of word or speech. Thus, a word which is given and taken within a conversation between human beings is understood necessarily (i.e., in a direct manner) and the revealed word by means of inference (i.e., in an indirect manner). Qadi Abd al-Jabbar is convinced of the claim that human beings who have been addressed by God can understand the message of the revelation plainly with regard to rational thinking or inference based on the basic elements and characteristics of the revealed word or speech. In other word, behind God's giving humans a responsibility of understanding and following his orders and prohibitions lies both the basic elements and characteristics of the revealed word as well as rational thinking based on them. God manifests his justice by revealing his intention or will on the basis of humans' understanding something within a daily condition. However, the only difference between understanding something ordinary and understanding a revealed word is that while the former has a direct reference to the world surrounding us, the letter has a reference to metaphysical world. For that reason understanding the revealed word requires an additional rational or inferential thinking.
Keywords: 1. Qadi Abd al-Jabbar, 2. Word-Meaning, 3. Word of God, 4. Intention (qasd), 5. Speaker (mutakallim).