Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra 1991 yılında, Azerbaycan bağımsızlığını kazanmıştı. Ancak bu durum Sovyetler öncesi yaşanan birçok sıkıntıyı da, beraberinde, bağımsızlık sonrasına taşımıştır. Bu dönemde Azerbaycan'da iç istikrarsızlığın yanı sıra dış politikada da sorunlar yaşanmaktaydı. Bir taraftan dış politikada Dağlık Karabağ sorununa çözüm arayışı devam ederken, diğer taraftan ülkede etnik birliklerden dolayı kargaşa yaşanmaktaydı. Böyle bir durumda, Azerbaycan'ın değişen iktidarları Azerbaycan'ı bu karmaşık durumdan kurtarmak, iç istikrarı sağlamak ve Azerbaycan dış politikasının her zaman temelinde yer alan 'Dağlık Karabağ' sorununu çözüme kavuşturmak için dış politikada farklı yaklaşımlarda bulunmuşlardır. Bağımsızlıktan sonra Azerbaycan'da Rus yanlısı politika izlenmekteyken, sonrasında Rus yanlısı politikanın verdiği olumsuz sonuçlardan dolayı tamamen Batı yanlısı politika izlenmekteydi. Son olarak Haydar Aliyev'in Azerbaycan cumhurbaşkanı olduğu 1993 yılından günümüze kadar denge politikası izlenmiştir. Bu üç farklı stratejinin Azerbaycan'ın kalkınma sürecinde önemli yeri vardır. Tam egemenliğe kavuşmanın ancak dış politikada başarılı, stratejik, siyasi, politik, ekonomik eğilimlerle mümkün olabileceğini savunan Azerbaycan, her zaman ikili ilişkilere önem vermiştir. Dolayısıyla bağımsızlık sonrası Azerbaycan Cumhurbaşkanı olan Rus yanlısı Ayaz Mutallibov'dan sonraki iktidarlar döneminde Rusya'nın bağımlılığından kurtulmak için Batı yanlısı politikaya önem verilmiştir. Bu doğrultuda Azerbaycan Cumhuriyeti Avrupa Birliği ile ilişkilerin gelişimine her zaman özen göstermiştir. Bağımsızlık sonrası 1991 yılında Azerbaycan – Avrupa Birliği arasındaki ikili ilişkilerin temeli atılmış ve denge politikası kapsamında hızla gelişmiştir. Avrupa Birliği, kurulduğu andan itibaren demokrasi, temel hak ve özgürlükler, hukukun üstünlüğü gibi birçok konuyu temel alarak, bu konularla ilgili sıkı politika izlemiştir. Bu çerçevede Avrupa Birliği, kendi değerlerini yaygınlaştırma politikasını AB üyesi olan ülkeler başta olmak üzere, AB'ye aday, potansiyel aday ve aday olmayan ülkelerle ilişkilerinde de uygulamaktadır. Bu tez çalışmasında değişen iktidarlar döneminde, Azerbaycan dış politikası değişen stratejiler doğrultusunda analiz edilerek belirli bir çerçeveye oturtulmağa çalışılmıştır. Aynı zamanda Avrupa Birliği'nin Azerbaycan'ın dış politikasına süreci incelenmiş, Azerbaycan ile Avrupa Birliği arasındaki ikili ilişkilerin gelişim süreci araştırılmıştır. Bu çerçevede AB -Azerbaycan ilişkileri kapsamında hukuki süreçler incelenirken Avrupa Birliği'nin Azerbaycan dış politikasını nasıl etkilediği konusuna cevap aranmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Azerbaycan Dış Politikası, Doğuculuk, Batıcılık, Denge Politikası, Avrupa Birliği ve Azerbaycan ilişkileri
After the collapse of the Soviet Union, in 1991, Azerbaijan gained its independence. However, this situation carried many pre-Soviet difficulties along to the post-independence period. In this period, in addition to internal instability in Azerbaijan, there were also problems in foreign policy. While the search for a solution to the Nagorno-Karabakh problem continued in foreign policy, on the other hand, there was a turmoil in the country due to ethnic unions. In this case, the changing powers of Azerbaijan took different approaches in foreign policy in order to free Azerbaijan from this complexity, to ensure internal stability and to solve the 'Nagorno-Karabakh' conflict which is always at the heart of Azerbaijan's foreign policy. After the independence of Azerbaijan, the Pro-russian policy was implemented, followed by the Western-side policy with the effect of the negative results of the Pro-russian policy. And finally, in 1993, the policy of equilibrium has been pursued since Heydar Aliyev become thePresident of Azerbaijan. These three different strategies have a crucial point in the development phase of Azerbaijan. Azerbaijan, which argues that full sovereignty can only be achieved through successful, strategic, political and economic tendencies in foreign policy, has always given importance to bilateral relations. Therefore, after Ayaz Mutallibov, who was the pro Russian president of Azerbaijan in the early post-independence period, other governments gave importance to Western policy in order to get rid of Russia's dependence. In this regard, the Republic of Azerbaijan has always paid attention to the development of relations with the European Union. In 1991, after the independence, the foundation of bilateral relations between Azerbaijan and the European Union was laid off and developed rapidly within the scope of balance policy. Since its establishment, the European Union has pursued a strict policy on these issues, based on many issues such as democracy, fundamental rights and freedoms and the reign of law. Within this framework, the European Union particularly applies its policy of extensification of its values in its relations with EU candidate countries, potential candidate and non-candidate countries. In this thesis, the foreign policy of Azerbaijan was analyzed in the direction of changing strategies in the period of changing governmentsand tried to be placed within a certain framework. At the same time, the process of integration of the European Union to Azerbaijan's foreign policy was examined and the development process of bilateral relations between Azerbaijan and the European Union was investigated. Regards to this framework, whilst examining the legal processes within the scope of EU-Azerbaijan relations, an attempt was made to answer the question of how the European Union influenced Azerbaijan's foreign policy. Keywords: Azerbaijan, Foreign Policy, Pro-russian policy, Westernism, Balance Policy, European Union and Azerbaijan Relations.
Tez (Yüksek Lisans) - Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı, 2019.
Kaynakça var.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra 1991 yılında, Azerbaycan bağımsızlığını kazanmıştı. Ancak bu durum Sovyetler öncesi yaşanan birçok sıkıntıyı da, beraberinde, bağımsızlık sonrasına taşımıştır. Bu dönemde Azerbaycan'da iç istikrarsızlığın yanı sıra dış politikada da sorunlar yaşanmaktaydı. Bir taraftan dış politikada Dağlık Karabağ sorununa çözüm arayışı devam ederken, diğer taraftan ülkede etnik birliklerden dolayı kargaşa yaşanmaktaydı. Böyle bir durumda, Azerbaycan'ın değişen iktidarları Azerbaycan'ı bu karmaşık durumdan kurtarmak, iç istikrarı sağlamak ve Azerbaycan dış politikasının her zaman temelinde yer alan 'Dağlık Karabağ' sorununu çözüme kavuşturmak için dış politikada farklı yaklaşımlarda bulunmuşlardır. Bağımsızlıktan sonra Azerbaycan'da Rus yanlısı politika izlenmekteyken, sonrasında Rus yanlısı politikanın verdiği olumsuz sonuçlardan dolayı tamamen Batı yanlısı politika izlenmekteydi. Son olarak Haydar Aliyev'in Azerbaycan cumhurbaşkanı olduğu 1993 yılından günümüze kadar denge politikası izlenmiştir. Bu üç farklı stratejinin Azerbaycan'ın kalkınma sürecinde önemli yeri vardır. Tam egemenliğe kavuşmanın ancak dış politikada başarılı, stratejik, siyasi, politik, ekonomik eğilimlerle mümkün olabileceğini savunan Azerbaycan, her zaman ikili ilişkilere önem vermiştir. Dolayısıyla bağımsızlık sonrası Azerbaycan Cumhurbaşkanı olan Rus yanlısı Ayaz Mutallibov'dan sonraki iktidarlar döneminde Rusya'nın bağımlılığından kurtulmak için Batı yanlısı politikaya önem verilmiştir. Bu doğrultuda Azerbaycan Cumhuriyeti Avrupa Birliği ile ilişkilerin gelişimine her zaman özen göstermiştir. Bağımsızlık sonrası 1991 yılında Azerbaycan – Avrupa Birliği arasındaki ikili ilişkilerin temeli atılmış ve denge politikası kapsamında hızla gelişmiştir. Avrupa Birliği, kurulduğu andan itibaren demokrasi, temel hak ve özgürlükler, hukukun üstünlüğü gibi birçok konuyu temel alarak, bu konularla ilgili sıkı politika izlemiştir. Bu çerçevede Avrupa Birliği, kendi değerlerini yaygınlaştırma politikasını AB üyesi olan ülkeler başta olmak üzere, AB'ye aday, potansiyel aday ve aday olmayan ülkelerle ilişkilerinde de uygulamaktadır. Bu tez çalışmasında değişen iktidarlar döneminde, Azerbaycan dış politikası değişen stratejiler doğrultusunda analiz edilerek belirli bir çerçeveye oturtulmağa çalışılmıştır. Aynı zamanda Avrupa Birliği'nin Azerbaycan'ın dış politikasına süreci incelenmiş, Azerbaycan ile Avrupa Birliği arasındaki ikili ilişkilerin gelişim süreci araştırılmıştır. Bu çerçevede AB -Azerbaycan ilişkileri kapsamında hukuki süreçler incelenirken Avrupa Birliği'nin Azerbaycan dış politikasını nasıl etkilediği konusuna cevap aranmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Azerbaycan Dış Politikası, Doğuculuk, Batıcılık, Denge Politikası, Avrupa Birliği ve Azerbaycan ilişkileri
After the collapse of the Soviet Union, in 1991, Azerbaijan gained its independence. However, this situation carried many pre-Soviet difficulties along to the post-independence period. In this period, in addition to internal instability in Azerbaijan, there were also problems in foreign policy. While the search for a solution to the Nagorno-Karabakh problem continued in foreign policy, on the other hand, there was a turmoil in the country due to ethnic unions. In this case, the changing powers of Azerbaijan took different approaches in foreign policy in order to free Azerbaijan from this complexity, to ensure internal stability and to solve the 'Nagorno-Karabakh' conflict which is always at the heart of Azerbaijan's foreign policy. After the independence of Azerbaijan, the Pro-russian policy was implemented, followed by the Western-side policy with the effect of the negative results of the Pro-russian policy. And finally, in 1993, the policy of equilibrium has been pursued since Heydar Aliyev become thePresident of Azerbaijan. These three different strategies have a crucial point in the development phase of Azerbaijan. Azerbaijan, which argues that full sovereignty can only be achieved through successful, strategic, political and economic tendencies in foreign policy, has always given importance to bilateral relations. Therefore, after Ayaz Mutallibov, who was the pro Russian president of Azerbaijan in the early post-independence period, other governments gave importance to Western policy in order to get rid of Russia's dependence. In this regard, the Republic of Azerbaijan has always paid attention to the development of relations with the European Union. In 1991, after the independence, the foundation of bilateral relations between Azerbaijan and the European Union was laid off and developed rapidly within the scope of balance policy. Since its establishment, the European Union has pursued a strict policy on these issues, based on many issues such as democracy, fundamental rights and freedoms and the reign of law. Within this framework, the European Union particularly applies its policy of extensification of its values in its relations with EU candidate countries, potential candidate and non-candidate countries. In this thesis, the foreign policy of Azerbaijan was analyzed in the direction of changing strategies in the period of changing governmentsand tried to be placed within a certain framework. At the same time, the process of integration of the European Union to Azerbaijan's foreign policy was examined and the development process of bilateral relations between Azerbaijan and the European Union was investigated. Regards to this framework, whilst examining the legal processes within the scope of EU-Azerbaijan relations, an attempt was made to answer the question of how the European Union influenced Azerbaijan's foreign policy. Keywords: Azerbaijan, Foreign Policy, Pro-russian policy, Westernism, Balance Policy, European Union and Azerbaijan Relations.