Description:
Amaç: Bu çalışmanın amacı bipolarbozukluğu (BPB) olan erkek olgularda bağlanma biçimlerini ve bu bağlanmabiçimlerinin mizaç özellikleri ve oksitosin ile ilişkisini araştırmaktır. Buamaç doğrultusunda bipolar bozukluk hastalarının bağlanma biçimiyle mizaç veoksitosin arasındaki ilişkinin sağlıklı bireylerle karşılaştırılarakincelenmesi hedeflenmiştir. Yöntem: Bu çalışmaya 30 bipolarbozukluk tanılı erkek hasta ve 30 erkek kontrol grubu dâhil edilmiştir.Psikiyatri polikliniğinde izlenen hastalarda 18 yaşın üzerinde olmak, metabolikveya endokrin hastalığın olmaması, remisyon döneminde (ötimi) olmak şartlarıaranmıştır. Tanı görüşmesi DSM-IV Eksen I Bozuklukları için YapılandırılmışKlinik Görüşme (SCID-I) ile yapılmıştır. Mizaç değerlendirilmesi TEMPS-A mizaçölçeği ile, bağlanma değerlendirilmesi Erişkin Bağlanma Biçimi Ölçeği (EBBÖ) kullanılarakyapılmış, serum oksitosin düzeyi ELISA yöntemi ile bakılmıştır. Bulgular: BPB olgularda güvensizbağlanmanın sağlıklı bireylerde olduğundan daha sık olduğu bulunmuştur. BPBolguların kaçıngan ve kaygılı/ikircikli bağlanma puanları sağlıklıkontrollerden yüksek bulunmuştur. Kontrol grubunda bireylerinde güvensizbağlanan bireylerin siklotimik mizaç puanların daha yüksek olduğu saptanmıştır.BPBolgular ve kontrol grubu bireylerinde bağlanma biçimi puanları ile serumoksitosin düzeyi arasında ilişki bulunamamıştır. Her iki grup içinmedeni durum, eğitim durumu, aile durumu, yetiştiği ortam (kimlerin yanındayetiştiği) değişkenleri ile güvenli veya güvensiz bağlanmalar arasında farkgösterilememiştir.Tartışma: Güvensiz bağlanmabiçiminin ve duygudurum bozukluklarının birbirlerini çift yönlü olarak olumsuzetkiledikleri yorumu yapılmıştır. BPB olgularda sikotimik mizacın güvensizbağlanmayı artırdığı saptanmıştır. Hem bipolar olgularda hem kontrol grubundahipertimik mizaç puanlarının güvenli bağlanma ile ilişkili bulunması, BPB’da hipertimikmizacın sağlıklı ilişki kurma ile bağlantılı olabileceğini düşündürmüştür. Bağlanmabiçimi puanları ile oksitosin düzeyleri arasında ilişkinin olmaması bununyanında olguların sendromal veya subsendromal afektif patolojilere sahip olmasıbağlanma üzerine etkide mizaç özelliklerinin belirleyici olduğunu aklagetirmektedir.